Süleyman Emre CİVAN ESOGÜ
  MAYIS-6
 

 

 06.05.2008

İşte petroldeki fiyat artışının nedenleri
Uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı bugün  120,93 dolara çıkarak, tüm zamanların rekorunu kırdı.

Petrole olan güçlü talep ve ABD Doları'nın değerinin düşük olması geçen yılın başında 50 doların altında bulunan ham petrol fiyatlarının yükselmesinde önemli rol oynadı.

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre (IEA), enflasyona ayarlandığında petrol fiyatları, 1979 yılındaki İran İslam Devrimi'nden bir yıl sonra Nisan 1980'de 101,70 dolarla zirve yapmıştı.

Petrol fiyatlarının yükselmesinde şu etkenler rol oynuyor:

DOLARIN DEĞERİNİN DÜŞÜK OLMASI

ABD Doları'nın diğer önemli para birimleri karşısında değerinin düşmesi, dolar varlıklarını nispeten ucuz olarak gören yatırımcıları petrol gibi diğer emtia alımlarına yönlendirdi.

Doların değerinin düşmesi Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) gelirlerinin satın alma gücünü düşürdü ve dolar kullanmayan bazı tüketicilerin satın alma gücünü artırdı.

OPEC petrol bakanları her ne kadar petrol fiyatları rekor seviyelerde yükselse bile, enflasyon ve doların bunun etkisini yumuşattığını söylüyorlar.

Bazı uzmanlar yatırımcıların petrolü zayıf dolara karşı korunma amaçlı olarak kullandığını belirtiyorlar.

FONLAR

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen yıl Ağustos ayının ortasından itibaren faiz oranlarını düşürmesi ve kredi krizinin etkilerini hafifletmek için merkez bankalarının mali piyasalara milyarlarca dolar pompalaması, petrol ve altın fiyatlarını artırdı.

Emeklilik ve hedge fonlardaki yatırımların petrol dahil diğer emtiaya yönelmesi petrol fiyatlarını yükseltti.

TALEP

Petrolde daha önce fiyatlar arza ilişkin kaygılar yüzünden artarken, şu anda fiyatların yükselmesinde dünyanın en fazla petrol tüketen ülkeleri ABD ve Çin'in petrole olan talebinin büyük etkisi bulunuyor.

Küresel petrol talebi artış eğilimini sürdürürken, yüksek fiyatların şimdiye kadar ekonomik büyüme üzerinde sınırlı etkisi oldu.

OPEC'İN ARZI SINIRLAMASI

Dünya petrolünün üçte birinden fazlasını üreten OPEC'in, fiyatların düşmesini engellemek için 2006 yılının sonunda petrol üretimini azaltmaya başlaması da fiyatların yüksek seyretmesinde rol oynadı.

Geçen yıl Aralık ayındaki toplantıda günlük üretim kapasitesini değiştirmeme kararı alan OPEC, tüketici ülkelerin daha fazla petrol üretmesi çağrılarına rağmen, piyasadaki petrol arzının yeterli olduğunu ifade ediyor.

OPEC'in 9 Eylül'de toplanması bekleniyor.

NİJERYA-İRAN-IRAK

Dünyanın sekizinci büyük petrol üreticisi Nijerya'dan petrol arzı, petrol endüstrisine yönelik saldırılar nedeniyle Şubat 2006'dan bu yana kesintiye uğruyor. Petrol şirketlerine göre, saldırılar ve sabotaj nedeniyle Nijerya'nın günlük 564 bin varil petrol üretimi durdu.

Dünyanın dördüncü büyük ihracatçısı İran'ın, nükleer programı nedeniyle Batılı ülkelerle yaşadığı gerginlik, petrol tüketicilerinin İran'ın petrol arzına ilişkin kaygılarını artırıyor.

Irak'ın yıllardır ambargo, savaşın ardından bitmek bilmeyen çatışmalar ve yeterli yatırım olmaması nedeniyle petrol endüstrisinden tam verim alamaması da fiyatların artmasında etkili oluyor.

“PETROL FİYATLARI 200 DOLARI GÖREBİLİR”

Bu arada yatırım bankası Goldman Sachs'a göre, “petrol fiyatları gelecek iki yılda, petrol arzının yeteri kadar artmaması nedeniyle 200 dolara kadar yükselebilir.”

İki yıl önce petrol fiyatlarında üç haneli rakamları ilk kez telaffuz eden kuruluşlardan olan Goldman Sachs, piyasanın, fiyatlarda “süper artış” dönüm noktasına yaklaştığına inandığını açıkladı.

Banka, gelecek 6 ila 24 ayda petrolün varil fiyatının 150-200 dolara çıkması olasılığının arttığını bildirdi.

“Süper artış” teorisine göre, petrol arzının yeteri kadar artmaması, petrol fiyatlarında dramatik ve sürekli bir artışa yol açacak ve bu da en sonunda petrol talebinde keskin bir düzeltmeyle sonuçlanacak.

PETROL 120 DOLARIN ALTINDA

Öte yandan 120,93 dolara çıkarak rekor kıran ABD ham petrolünün varil fiyatı Haziran teslimi daha sonra 119,63 dolardan işlem görmeye başladı.

Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 118,29 dolar oldu.

 
Dinçbaş: Alışveriş merkezleri zincirleme kriz yaratabilir
İSTANBUL AA
Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, “Yeni yapılacaklarla birlikte alışveriş merkezi sayısı 100’ü geçecek. Şu anda Batı’da olmayan bir krizi biz orada yaşayacağız” dedi
Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, İstanbul’da yeni yapılacaklarla birlikte alışveriş merkezi sayısının 100’ün üzerine çıkacağını belirterek, “Şu anda Batı dünyasında olmayan bir krizi biz orada yaşayacağız” dedi. Dinçbaş, alışveriş merkezleri arasında konsolidasyon yaşanabileceğini, merkezi yerlerdeki alışveriş merkezlerinin ise başka şekillerde kullanılma şansının yüksek olduğunu kaydetti.
Ernst & Young Türkiye Genel Müdürü Dinçbaş, ‘enteresan bir hal’ alan perakende sektörü ile alışveriş merkezlerini (AVM) değerlendirdi. Perakendenin nakit girişi için ideal bir iş olduğunu ve çok sayıda perakendecinin bu işten çok iyi nakit pozisyonu yarattığını belirten Dinçbaş, sektörde birleşme ve satın almalar bakımından 2009’da bir hareketlilik yaşanmasını beklediğini kaydetti.

100’ü geçecek
İstanbul’da yapılan çok sayıda alışveriş merkezinin gelecekte ciddi bir sorun olacağını kaydeden Dinçbaş, şu görüşleri dile getirdi:
“İstanbul’da yeni yapılacaklarla birlikte alışveriş merkezi sayısı 100’ün üzerine çıkacak. Şehir bu kadar sayıyı kaldırır mı? Bence bizim ülkemizde kriz oradan çıkacak. Şu anda Batı dünyasında olmayan bir krizi biz orada yaşayacağız. Çünkü ben alışveriş merkezlerinin, artık gerek İstanbul’da gerek diğer büyük şehirlerde doyuma ulaşıp o noktayı geçtiğini görüyorum. Bence arz fazlası var.” 

‘10 düşünen 25 açıyor’
AVM’lerdeki artışın mağaza zincirlerinin büyüme planlarını da zorladığını belirten Dinçbaş, şöyle konuştu:
“İster istemez perakendeciler, özellikle merkezi konumdaki inşaat halinde merkezlerde bulunmak durumundalar. Bundan kaçamazlar. Ama bu, sanıyorum pek çok perakendecinin kendi büyüme planlarının ötesinde büyüme getiriyor. Bir perakendeci kendi başına kalsa yılda 10 mağaza açacakken 25 mağaza açmak durumunda kalıyor. Bir şirketin kendine göre gücü var. Mecburen banka kredisi kullandılar, borçlandılar. Ve eğer bu hızlı büyümenin sonucunda beklenen satış artışı gelmiyorsa, bir merkezdeyken bir lira kazanıyorsanız, üç merkez olduğunuz zaman üç lira kazanmıyorsanız, ki bence kazanmıyorlar, bu büyük sorun demektir.”
Kirada daha anlayışlı davranma durumu oldu

AVM’ler arasında konsolidasyon yaşanabileceğini, merkezi yerlerdeki alışveriş merkezlerinin başka şekillerde kullanılma şansının yüksek olduğunu kaydeden Dinçbaş, “Bu merkezler kiralar ve saire konularda daha anlayışlı davranmak durumuna geldi. Yatırımcılar da belki ciddi zarar edecekler. Dolayısıyla bu ciddi bir sıkıntı... Bankalardan borç alındığı
için zincir şeklinde bir etkileşim olacaktır” dedi.
Türkiye’de yabancılar için gayrimenkulün hâlâ çekici bir alan olduğunu vurgulayan Dinçbaş, “Ancak alışveriş merkezleri değişik durum arz ediyor. Bu ülkeyi az çok tanıyan yabancı, İstanbul’a geldiğinde adım başı aynı kesime hitap eden çok lüks merkezleri görünce şaşırıyor. Bunu anlayamıyor” diye konuştu.
 
 
 
Kod
Alış
%
USD
1,2580
-0,24
EURO
1,9570
0,36
Sterlin
2,4760
-0,20
İsv. Frank
1,1940
0,17
 
 
 
  Bugün 16 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol