Ayıplı mal, garanti süresi sonuna kadar iade edilebilecek
ANKARA ANKA
Yargıtay, ayıplı malın iadesi için dava zaman aşımı süresinin 6 ay değil ‘garanti süresi sonuna kadar’ olduğuna karar verdi. Karar, benzer davalara emsal olacak
Yargıtay Ondokuzuncu Hukuk Dairesi, tüketicileri sevindirecek bir karara imza attı. Daire, dayanıklı tüketim mallarının ayıplı çıkması halinde garanti süresi sonuna iade edilebileceğine karar verdi.
Daire, verdiği emsal kararda, “Ayıba karşı tekellüf hükümlerine dayanan ticari satışlarla ilgili davalarda zaman aşımı süresi 6 ay ise de satılanın daha uzun bir garanti kapsamına alınması durumunda garanti süresi sonuna kadar dava açılabilir. Ayrıca satıcı, alıcıyı iğfal (aldatma, kandırma) etmiş ise zaman aşımından yararlanamaz” görüşünü dile getirdi.
Motorlu Araçlar A.Ş.’den araba satın alan K.M. aldığı aracın ‘ayıplı’ çıkması üzerine malın iadesi talebinde bulunarak alacak davası açtı. Satın aldığı arabayla bir yıl sonra trafik kazası geçiren K.M. aracın hava yastıklarının açılmamasını gerekçe gösterdi.
Mahkeme, süresi içerisinde araçtaki ayıp ihbarının yapılmadığını, satış tarihinden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi içinde bu davanın açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay Ondokuzuncu Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu.
Dava açma koşulları
Yargıtay, tüketicileri yakından ilgilendiren kararının gerekçesinde şu görüşleri dile getirdi:
“Türk Ticaret Kanunu’nun 25/4. maddesi uyarınca, ayıba karşı tekellüf hükümlerine dayanan ticari satışlarla ilgili davalarda zaman aşımı süresi 6 ay ise de satılanın daha uzun süre garanti kapsamına alınması durumlarında garanti süresi sonuna kadar dava açılabilir. Öte yandan satıcı, alıcıyı iğfal (aldatma, kandırma) etmiş ise yasada öngörülen zaman aşımından yararlanamaz. Bu durumda mahkemece, dava konusu aracın garanti belgesi getirtilip davanın garanti süresi içinde açılıp açılmadığı saptanarak gerektiğinde Borçlar Kanunu’nun 207/son maddesi hükmü de tartışılmak suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”
Yargıtay çevreleri, verilen kararın emsal olacağını ve dayanıklı tüketim mallarının ayıplı çıkması halinde iade için gerekli olan süre için ‘garanti süresi’nin kabul edileceğini belirttiler.
Hükümetten kesenin ağzını açma kararı
EKONOMİ SERVİSİ
Faiz dışı fazla hedefini aşağı revize eden hükümet buradan yaratacağı kaynağı GAP, istihdam paketi ve mahalli idareler için kullanacak. Karar, yaklaşan yerel seçimlere ‘yatırım’ olarak değerlendiriliyor
Hükümet, ülkenin net borç ödeyebilme imkanının büyüklüğünü gösteren faiz dışı fazlayı kademeli olarak düşürme kararı aldı. Buradan sağlanacak kaynak için üç harcama adresi gösterildi: GAP, mahalli idareler ve istihdam paketi. Hükümet işsizlik fonundan da GAP ve istihdama kaynak aktarmayı hedefliyor. Bu nedenle bütçe harcamalarındaki artıştan özellikle mahalli idareler yararlanacak. Bu tasarrufun yaklaşan yerel seçimlere yönelik olduğuna dönük değerlendirmeler yapılıyor.
Dün Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından açıklanan ve 2008 - 2012 yılları arasını kapsayan orta vadeli mali çerçeveye göre, daha önce bu yıl GSHY’ya oranı yüzde 4.2 olacağı açıklanan faiz dışı fazla yüzde 3.5’e düşürüldü. Oran 2009’da yüzde 3’e, 2010’da yüzde 2.7’ye, 2011’de yüzde 2.5’e, 2012’de de yüzde 2.4’e inecek.
3 harcama adresi
Söz konusu karar “Hükümet kesenin ağzını açıyor mu? Harcamalar artacak mı?” yorumlarına neden olurken, her iki bakan da yaptıkları açıklamada mali disiplinden taviz verilmeyeceğini vurguladılar. Bununla birlikte orta vadeli mali çerçevenin hazırlanma amaçları arasında, “istihdam paketi, mahalli idareler reformu ve GAP yatırımlarına hız kazandırılması” sayıldı.
Geçen yıl başlangıçta yüzde 6.5 olarak hedeflenen, daha sonra yüzde 5.5’e revize edilen faiz dışı fazlanın milli gelire oranı, eski milli gelir hesabına göre yüzde 4.2 olarak gerçekleşmiş, TÜİK’in yeni hesaplama yöntemine göre belirlediği gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) göre ise yüzde 3.5 düzeyinde çıkmıştı. Bu durum yeni yöntemde milli gelir hacminin eskiye göre daha büyük çıkmasından kaynaklandı. Orta vadeli mali çerçeve ile 2008 için öngörülen faiz dışı fazla hedefinin geçen yılki gerçekleşme ile aynı düzeyde öngörüldüğü dikkati çekti.
Borç oranı düşecek
Geçen yıl yüzde 38.8 düzeyinde gerçekleşen AB tanımlı kamu borç stokunun GSYH’ye oranı, orta vadeli mali çerçevede 2008 yılı için yüzde 37 olarak öngörüldü. Bu oranın 2009’da yüzde 35’e, 2010’da yüzde 33’e, 2011’de yüzde 31’e ve 2012’de yüzde 30’a kadar düşürülmesi hedeflendi.
Merkezi yönetim bütçe açığının geçen yıl yüzde 1.6 düzeyinde gerçekleşen GSYH’ya oranında 2008’e ilişkin hedef de yüzde 1.9’dan yüzde 1.4’e revize edildi.
Merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2007’de yüzde 20.6 düzeyinde gerçekleşen GSYH’ye oranı, bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 20.4, 2010’da yüzde 20.3, 2011’de yüzde 20.2, 2012 için de yüzde 20 olarak hedeflendi.
Bu kapsamda vergi gelirlerinin milli gelire oranı geçen yıl olduğu gibi bu yıl ve 2009’da da yüzde 17.8 düzeyinde gerçekleşmesi, 2010’da yüzde 17.7, 20011’de yüzde 17.6, 2012’de yüzde 17.4’e düşmesi bekleniyor. Geçen yıl GSYH’nin yüzde 18.1’i kadar faiz dışı harcama yapan hükümet, bu oranı bu yıl için yüzde 17.7, 2009 için yüzde 18.1 olarak öngörüyor.
Unakıtan: Faiz dışı fazlaya değil, bütçe açığına bakarız
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, toplam kamu faiz dışı fazlasının yüzde 4.2’den yüzde 3.5’e düşürülmesinin mali disiplinde gevşeme anlamına gelmediğini ifade ederek şöyle dedi:
“Faiz dışı fazla daha önce yüzde 6.5’ti, yüzde 5.5’e indirdik. Yüzde 5.5’lik faiz dışı fazla, yeni GSYH hesaplarında yüzde 4.2’ye tekabül ediyor. Bu rakam, yeni borç ve bütçe yapısıyla yeni yatırım programına göre belirlendi.”
Mali disiplinde esas olanın faiz dışı fazla değil, bütçe açığı olduğunu söyleyen Unakıtan, faiz dışı fazla aşağı yönlü değişirken, bütçe açığının yüzde 1.9’dan yüzde 1.4’e çekildiğini kaydetti.
“Faiz dışı fazla sihirli bir rakam değildir. İlla şu kadar olacak, eskiden neyse aynen duracak diye bir şey yok” diyen Unakıtan, vergi gelirlerinde kalıcı artışlar olursa, faiz dışı fazla ve bütçe hedeflerini bozmamak kaydıyla yatırım bütçesinin artırılabileceğini belirtti. Unakıtan, “Türkiye’nin eski krizlere dönmemesi lazım. Kapı kapı dolaşıp borç dilenmektense kendi kaynakları ile ayakta durması lazım. Onun için de sağlıklı vergi gelirleri gerekiyor” dedi.
‘Bu büyümeye takla atarlar’
Yeni mali çerçevede harcama artışlarının GAP, mahalli idare paylarındaki artış ve istihdam üzerindeki yüklerin azaltılmasından kaynaklandığını bildiren Unakıtan, özelleştirme gelirlerinin GAP ile ulaştırma başta olmak üzere altyapı yatırımlarına aktarılacağını söyledi.
Büyüme oranlarının Avrupa ortalamalarının üzerinde olduğunu ifade eden Unakıtan şöyle devam etti:
“Avrupa ülkeleri bizim bu pek memnun olmadığımız yüzde 4’lerde, 5’lerde büyümeyi görseler takla atarlar. Biz de böyle bir büyüyebilsek diye. Bizde durgunluk falan olmaz da eski büyümeler olmaz. Yüzde 9.1 büyüme görür müyüz, büyümeyiz arkadaş, kusura bakmayın. Dünya toz duman gidiyor bize de tesiri olacak.”
‘Vergi artışına gerek yok’
Bütçenin iyi gittiğini savunan Unakıtan, “Yeise kapılacak bir durum yok. İşleri etkileyecek bir durgunluk söz konusu değil. Rahat olun” dedi.
Finansman maliyetlerinin azaltılmasının gerektiğini vurgulayan Unakıtan, bu nedenle 2011’de vergi gelirlerinin azalacağını ifade etti. Yakında açıklanacak olan nisan bütçe sonuçlarına göre açıkta hedeflerin altında kalındığını kaydeden Unakıtan, Türkiye’nin durumunun iyi olduğunu, vergi artışına ihtiyaç bulunmadığını da söyledi.
Şimşek: Enerji ve gıda olmasa enflasyon hedefe uzak değil
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, faiz dışı fazla verilmeye devam edileceğini belirterek şunları söyledi: “Mali disiplinde herhangi bir gevşeme söz konusu değildir. Türkiye’de stagflasyon yani durgunluk içerisinde enflasyon var, demek için çok erken.”
Enflasyondaki artış eğiliminin Türkiye’ye özgü olmadığını, tüm dünyada bulunduğunu belirten Şimşek, “Biz hiçbir şekilde yüksek enflasyona razı değiliz, olmayacağız. Hiçbir koşulda düşük tek haneli enflasyondan vazgeçmemiz mümkün değil” dedi. Şimşek, enerji ve gıda çıkarıldığında enflasyonun hedeften çok uzak olmadığını ifade etti.
Kamu harcamalarının niteliğinin önemli olduğunu kaydeden Şimşek, istihdamı artıracak, GAP’ta üretimi yükseltecek harcamaların enflasyonist olmadığını söyledi. GAP Eylem Planı’nın yakında Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağını söyleyen Şimşek projeye yılda 3.5-4 milyar YTL kaynak aktarılacağını bildirdi. Şimşek, bu yıl ise bu tutarın 1 milyar YTL olacağını kaydetti.
|
Kod
|
Alış
|
%
|
USD
|
1,2590
|
0,00
|
EURO
|
1,9390
|
0,00
|
Sterlin
|
2,4760
|
0,00
|
İsv. Frank
|
1,1860
|
0,00
|